"And I have found both freedom and safety in my madness, the freedom of loneliness and the safety from being understood, for those who understand us enslave something in us. But let me not be too proud of my safety. Even a Thief in a jail is safe from another thief. "

Khalil Gibran (How I Became a Madman)

Lübnan Marunîleri / Yasin Atlıoğlu

NEWS AND ARTICLES / HABERLER VE MAKALELER

Friday, July 20, 2012

Bölgesel iç savaşa bir adım daha (Ümit Özdağ- Yeni Çağ)

18Temmuz 2012’de Şam’da Esad Yönetiminin en önemli isimleri bir bombalı saldırı ile öldürüldüler. Bu eylemden sonra Suriye iç savaşa bir adım daha yaklaştı. Bombalamayı selefi bir örgüt ve Özgür Suriye Ordusu üstlendi. Bu üstlenmelere rağmen Suriye’de son bir ayda yabancı istihbarat servisleri ve askeri kuruluşların olayların tırmanmasının arkasındaki ana dinamik olduğu bir süre sonra ortaya çıkacaktır.

AKP Hükümetinin Esad’ı devirme politikası Suriye’de bir kapsamlı iç savaşı başlatıyor ve bu iç savaş Irak ile Lübnan’ı da kapsayarak bölgesel bir iç savaşa dönüştürüyor. Üstelik ne Suriye iç savaşı, ne de Irak ve Lübnan’ı kapsayacak bölgesel iç savaş anılan ülkelere demokrasi getirecek.

Suriye-Irak ve Lübnan’da çıkacak bölgesel iç savaştan en fazla yararlanacak olan Barzani-Talabani-PKK üçlüsü olacaktır. K. Irak, Kuzey Suriye’ye genişleyecek, “Kürdistan” büyüyecektir. PKK da bunu gördüğü için Oslo’da uzlaşılanlardan daha fazlasını almak umudu ile seçimlerden sonra AKP ile kurulan diplomasi masasını devirmiştir. PKK, K. Suriye’de halk zemininde K. Irak’ta olduğundan etkin çok daha etkin olduğu bilincinde olarak, K. Suriye-K. Irak birleşmesinin ve K. Suriye’deki PKK etkinliğinin Türkiye’ye yoğun bir güç projeksiyonu yansıtacağını hesaplamaktadır.

Bölgesel iç savaş konusu Batı dünyasında da tartışılıyor. 8 Temmuz 2012’de The Washington Times’da Susan Crabtree “İstikrarsız Irak’ta iç savaştan korkuluyor” başlıklı yazısında şöyle demektedir: “Amerikan ordusunun Irak’tan çekilmesinden altı ay sonra savaş ile parçalanmış ülke etnik ve mezhepsel parçalar arasındaki güç mücadelesini kullanan isyancıların yaydığı şiddet ile kaplanmış durumda....Haziran 2012 Amerikan ordusunun çekilmesinden sonra geçen en ölümcül aydı ve her hafta en az iki bomba patladı. Suriye’de sünnilerin Esad rejimine yönelik saldırıları, Irak’ta da sünnileri aynı şeyi Maliki rejimine karşı yapma konusunda teşvik ediyor.”

Brookings Enstitüsü Ortadoğu Araştırmalarından Ken Pollack ise Suriye iç savaşının yayılma etkisinden çok, Irak iç savaşının yayılma etkisinden bahsediyor ve petrol bölgesinin ortasındaki Irak’ta çıkacak bir iç savaşın da, İran, Kuveyt ve S. Arabistan’ı etkileyeceğini ileri sürüyor. ABD’nin önde gelen Ortadoğu araştırma kuruluşlarından Washington Enstitüsünden Michael Knights ise “Suriye’nin doğu cephesi: Irak faktörü” yazısında Suriye’deki iş savaşın Irak’a yansımalarından endişe duyarak ABD’nin Irak’ta, Suriye sınırındaki ABD dostu sünni Arap kabilelerini değerlendirerek Suriye iç savaşının Irak’a sıçramasını engellemesi gerektiğini savunuyor...

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=23440