"And I have found both freedom and safety in my madness, the freedom of loneliness and the safety from being understood, for those who understand us enslave something in us. But let me not be too proud of my safety. Even a Thief in a jail is safe from another thief. "

Khalil Gibran (How I Became a Madman)

Lübnan Marunîleri / Yasin Atlıoğlu

NEWS AND ARTICLES / HABERLER VE MAKALELER

Tuesday, January 15, 2013

“Merkez ülke” paradigmasının çöküşü (Alptekin Dursunoğlu- YDH)

Erdoğan yönetiminin krizlerde üstlendiği arabuluculuk rolleri, “sıfır sorun” vizyonuyla Türkiye’ye bölge hamisi bir “merkez ülke” pozisyonu değil, müttefiki olduğu uluslar arası takımda en aktif “pivot ülke” pozisyonu kazandırdı.

Bölgeyle karşılıklı bağımlılık üretebilecek hiçbir nesnel planlama içermemesine rağmen 2011 yılı ortalarına kadar bölgede büyük heyecan yaratan “komşularla sıfır sorun” söyleminin, artık mazide kalan “bir hoş seda” değeri bile taşımadığı kabullenilmiş gözüküyor.
Halbuki başlıca hedef AB üyeliği olarak konulsa da “komşularla sıfır sorun”, Ankara’nın yakın vadede bölgesiyle “azami işbirliğini”, uzun vadede ise “entegrasyonu”[1] öngören “yeni” dış politika stratejisinin mottosuydu.

Bir zaman dillerden düşürülmeyen ve hem içeride hem de dışarıda büyük kabul gören bu sloganın şimdilerde ağza dahi alınamayacak hale gelmesi öngörülen hedefin hayalciliğiyle değil, planlama ve uygulamanın fırsatçılık temelinde yönetilmesiyle ilgili gözüküyor.

Türkiye’ye bölgesinin hamisi merkez ülke pozisyonu kazandırmayı hedefleyen “komşularla sıfır sorun” vizyonunun, bölgeyle karşılıklı bağımlılık ilişkisi kurmaya dönük bir uzun vadeli planlama ve takvim üzerine değil, krizlerde arabuluculuk dinamiği üzerine kurulduğuna işaret eden birçok veri söz konusu.

Krizlerde arabuluculuğun bölgede “sıfır sorun” hedefine ulaşmadaki güven oluşturucu etkisi elbette inkar edilemez; ancak Ankara’nın bölgesel merkez olma adına arabuluculuk rolü üstlendiği konuların ve bu rolün niteliğinin bölgede sadece kuşkulu bir iyimserlik algısı yaratmaktan öteye gitmediği de görülüyordu...

http://www.ydh.com.tr/YD348_merkez-ulke-paradigmasinin-cokusu.html